
Tatil sezonunun yavaş yavaş sonuna geliyoruz ve şehre dönüşler başlayacak yakında. Zinde bir kafayla neyi isteyip neyi istemediğimizi kolayca ayırt edebilecek hâle geleceğiz. Yeni sezonla birlikte özel hayatımızı tazelemenin ve tatile gittiğimiz sevgiliyi değiştirmenin zamanı geldi gibi görünüyor.
Güneşlenirken eşlik etmedi
Sen onun yüzünü görmek için saksı gibi beklerken, o tüm gün iskeleden iskeleye yüzüp durdu, yüzüne bile bakmadı. Bodrum’a çift gittiniz, ama sanki tek tek yaşadınız.
Çok da birbiriniz için yaratılmış değilsiniz
Sen plaja inmek istedin o havuzu seçti, ne zaman mojito içmek istediysen o hep henüz çok erken dedi, sen sabah uyanıp bir hevesle oda servisinden kruvusan istemek için telefona uzandığında, baktın ki o çoktan kahvaltıya inmiş bile… Tatiller bâzen çok göz açıcı olurlar. Alışkanlıklar ve kişisel rutinler size gösterir ki, herkesin kendi yoluna gitmesi daha iyi bir tercih olacak gibi…
Garson kızlarla senden daha çok vakit geçirdi
Başta sempatik geliyordu her iki saatte bir gidip bir muzlu milkshake alıp gelmesi. Ama her gidişinde geri dönmesi daha uzun vakit almaya başladıkça bu iş can sıkıcı hâle geldi. Ertesi gün havuz barın ordan geçerken garson kızlarla sanki on yıldır tanışıyor gibi sohbet etmesi oldukça garipti. Bu muzun tadı kaçtı gâliba şimdiden…
Çok fazla münakaşa
Kabul, münâkaşalar bir ilişkinin tadı tuzudur. Ama tâtil dediğimiz şey eğlenmek içindir, pozitif bir ruh hâliyle birbirimize daha da samimî yaklaşalım diyedir. Eğer sizin tâtiliniz birbirinize bağırıp çağırıp, karşılıklı terlik fırlatmayla geçtiyse, bunda bir yanlışlık olsa gerek…
Tatile birlikte çıkmadınız
O tatile kendi arkadaşlarıyla çıkmayı tercih etti. “Tatlım biliyorsun, arkadaşlarımı çok sık göremiyorum…” Yani seni yalnız bıraktı, tüm yıl beklediğin tatilde arka plana attı.
Çünkü seni terk etti
Kabul etmek zor olsa da, tatilden geldiniz geleli aramıyor işte… Orada kalmış bir hikâyeyi tadında bırakıp, yeni bir mâceraya açılmanın zamanı gelmiş geçiyor.
Yanında çok sıkılıyordun
Rüyalarının yazını yaşatmadı, seni güldürmedi, hiçbir sürpriz yapmadı, güyâ başbaşa yediğiniz akşam yemeklerinde tıkınmaktan gıkı dahi çıkmadı! Uzatmayalım, doğru kişi değil.
Sevişmeyi bırakmıştınız
Tatile çıkmadan önceki günlerde iş yerinde çok yorulduğunu, stresli olduğunu, anlayışlı olmanız gerektiğini söyleyip duruyordu… İyi ama iki haftadır tatil köyündesiniz ve hâlâ aranızda en ufak bir temas ya da etkileşim yok. Bundan sonra olacak gibi de değil, resmen geçiştiriyor! Sevişmeden yaşamaya daha ne kadar tahammül edilir! Asla ve asla…
Yatak odası dışında yoksunuz
Her geceniz birbirinden ateşliydi şehirde. Bir de üstüne size tatile çıkmayı önerince “Harika, iyiye doğru bir adım daha” dedirtti belki de… Otele gelince fark ettiniz ki, yatak odasının dışına çıktığınızda sizin için hiçbir ortak nokta kalmıyor. O güzel akşam yemeklerinde bile konuşmaya mevzu bulamıyorsunuz. Daha ilk günlerden tâtil ne zaman bitecek diye takvime bakar hâle gelmişsiniz…
Çünkü çok kıskanç
“Şu adama neden bakıyordun! Garsonla ne konuştun! Bu kadar açık giyilir mi!” Tatilde bile bu kadar yapıyorsa, kendisini mümkünse şehre hiç taşımamak lazım…
Başka oku: Sosyal medya çiftleri birbirinden uzaklaştırıyor mu?