Kandolizm ile ilgili bilinmesi gerekenler
Kandolizm tarihi çok çok eskilere gider. Modern döneme ait bir cinsel pratik olduğunu iddia etmek güçtür. Prensip olarak, partnerinin bir başkası ya da başkalarıyla yaşadığı zevki izleme deneyimi olarak tanımlanabilir. Özgürleşmenin son noktası denilebilecek bu cinsel yönelimle ilgili herşeyi öğrenmek için buyrun bakalım!

Cinsel sadâkatten başladığınız aşk hikâyenize sonunda kendinizi eşini paylaşmak arzusu duyarken mi buldunuz? Bu cinsel pratiğin ismi literatürde kandolizm olarak geçer. 

Herodot tarihinde geçen bir hikâyeye göre, karısına aşırı tutkun olan ve bununla duyduğu gururu kalbine sığdıramayan Lidya kralı Candaules, sürekli en yakın arkadaşına karısının güzelliğinden bahsedermiş. “İnanmıyorsan gel bir gece, soyunurken uzaktan izle” diyerek onu saraya davet etmiş. Durumu haber alan ve hayâl kırıklığına uğrayan güzel kraliçe ipleri eline almış ve bugünlere dek unutulmayan meşhur hikâye yaşanmış. 

Gelelim bugünün pratiğine… Eşinin başka biriyle yaşadığı zevke şâhit olmak ve hatta buna katılmak bazı kandolistler için çok heyecan vericidir. Çiftler arasında genelde bu erkeğe düşen bir keyiftir zira karısının çekiciliğine düşkünlük erkekler arasında daha popülerdir. Eşine hayranlık besleyen başka bir adamın heyecanı sayesinde eşine olan aşkı kat kat depreşebilir. O güne kadar yaşadıkları zevk ve heyecan seviyesi, bambaşka bir seviyeye yükselebilir.

Madalyonun diğer yanından bakınca, bu cinsel pratiğe “guguk kuşu fantezisi” de denilebilir. Çünkü guguk kuşları yumurtalarını başka bir kuşun yuvasına koyup orada büyütmeyi tercih ederler. Oldukça merak uyandıran bu fantezi, bilhassa Fransa’da google’da en çok aratılan cinsel pratiklerin başında gelmektedir! Başta söylediğimiz gibi kandolizm yeni bir kavram değildir ve her sene binlerce çifti içine çeken bir cinsel tarz olarak özel hayatlarda yerini almıştır.

Kandole ve Kandolizm

Hadi şimdi tarihi sürece bir uzanalım bakalım, asırlar öncesinde yaşananları bir hatırlayalım… Kandolizm kökeni M.Ö. 8’nci yüzyıla dayanan bir cinsel pratiktir. İlk olarak Herodot tarihinde bahsi geçen Lidya’nın efsanevî kralı Candaules tarafından başlatıldığı sanılmaktadır. Karısına aşırı derecede düşkün olan bu kral, koruması ve en yakın arkadaşı olan Gyges’e sürekli karısının büyüleyici güzelliğinden övgüyle bahsetmektedir. 

Bir akşam arkadaşının bu güzelliğe şâhit olabilmesi için onu harem dairesine davet eder. Gyges’i bir köşeye saklar ve karısı kendisiyle sevişmeye gelmeden önce soyunurken onu izlemesine müsaade eder. Gyges izleyip odadan çıkarken güzel kraliçe onu fark eder. Hiç istifini bozmaz ve tek kelime etmez ama olanları hafızasına kazır!

O gece kraliçe, yaşadığı öfkenin de etkisiyle kocasıyla son bir kez büyük şehvetle beraber olur. Ertesi gün kraliçe Gyges’e ultimatom verir ve kocasını öldürüp tahtta yerine geçmesini ona emreder. Hem kraliçeyi hem tahtı almak câzip gelir ve Gyges kendi patronunu öldürmeye karar verir. Ertesi gece Candaules eşiyle sevişmek için has odaya gelir ve ardından uykuya dalar. Gyges için işe koyulmanın zamanı gelmiştir. Karısına olan coşkun aşkı zavallı Candaules’i hem aşkından, hem hayatından etmiştir. 

Bugünün kandolistleri fantezilerinin sonunda belki can vermiyorlar ama yine de ayaklarını denk almalı ve soğukkanlı ve doğru adımlarla zevklerine doğru yürümeliler. Bu cinsel pratik, çift arasında ortak mutabakata, uyuma ve paylaşma esasına dayanmalıdır.