İzmir’in nemli ve kavurucu sıcağında bir ofiste bilgisayar başında çalışıyorsanız, akşamları hiç durmadan konuşan bir anneniz varsa doğal olarak hafta sonunu Gleeden‘ dan yeni tanıştığınız yakışıklı ve sempatik bir erkekle geçirmek en büyük fantezi olur.
Bir İzmirlinin fantezi hatıraları
Herkese merhaba
Size buradan ses vermek garip geliyor. Elim daha çok işle ilgili rutin mailler yazmaya alışmışken, bu defa hayat kadar gerçek, rüya kadar güzel ve inanılmaz haftasonumu sizlere fısıltıyla anlatacağım.
İzmir’in nemli ve kavurucu sıcağında bir ofiste bilgisayar başında çalışıyorsanız, akşamları hiç durmadan konuşan bir anneniz varsa doğal olarak hafta sonunu Gleeden’ dan yeni tanıştığınız yakışıklı ve sempatik bir erkekle geçirmek en büyük hayaliniz olur. Gelelim hayalin nasıl ve ne zaman gerçek olduğuna.
Haziranın 2. Haftasıydı ve yine sıkılmış bir şekilde bu sitede vakit geçirirken hiç beklemediğim bir şey oldu ve mesaj kutusunun yandığını gördüm, kalbim çarpmaya başladı, usulca mesajı tıkladım ve sadece kısa ve yalın bir “merhaba” ile karşılaştım.
Önce hiçbir karşılık vermedim. İyi hatırlıyorum Pazar günüydü, yarın için yapmam gereken hazırlıklar vardı, evi de toparlamam gerekiyordu. Ertesi gün mesai bitiminde bu adamın profilini inceleyip mesajına aynı yalınlıkta bir “merhaba” ile yanıt verdikten sonra en son hatırladığım “hadi yatalım geç oldu” sözüydü ve bunu söylerken gün ağırıyordu.
Kendimi yakın hissettiğim, her konuda her şeyi çok rahat konuşabildiğim bir insanı internet ortamından bulduğuma mı, yoksa bu insanın gerçekliğine mi inanayım bilmiyordum. Kadınsal hislerim delice mutlu olmam gerektiğini söylese de mantığım yavaş ol diyordu.
Arada tabii ki onu denemek için olmadık sorular soruyor ve her kadın gibi naz yapıyordum.
Verdiği cevaplarla beynimle sevişiyor, duygularıma inanılmaz şekilde karşılık veriyordu. Geçiyordu her şey, saatler geçiyordu, günler geçiyordu ama ona olan tutkum ve onunla tanışma isteğim aksine giderek artıyordu. Fakat ona bunu söylemeye çekiniyordum. Çılgınca onu istediğimi, sol yanımın avaz avaz bağırdığını, sessiz zevk çığlıklarımı yalnız ben duyuyordum. Bu gidişle elimi uzatsam tutamayacağımı, yok saysam nefes alamayacağımı düşünürken bana hadi dedi,”Bu hafta sonu buluşalım”.
Ne kadar dominant bir yapım olsa da içimi yakıp kavuran bu ateşi söndürecek olanın o olduğunu bilerek peki dedim.
Cuma günü için Kuşadası’nda ufak bir pansiyonda yer ayırttığını söylediğinde günlerden Perşembeydi. Güç bela Cumartesi günü için izin aldım, sabah saçlarıma dağınık bir topuz modeli yapıp yola çıktım.Arabayı kullanırken ayaklarım titriyor gaz ile frene istemsizce basıyordum. Pansiyona gelince içinde yalnızca heyecan değil korku da vardı acaba mesajlarıma verdiği cevaplarla vücuduma sahip olmasını istediğim adam gerçekte nasıl biriydi görselleri ile uyuşuyor muydu aklımda delice sorular varken siteden bir mesaj geldi”10 dakika içinde oradayım”
Resepsiyon görevlisine kayıt bile yaptırmadan anahtarı istedim. Kaydı sonra yapmasını söylediğimde muhtemelen tuvalet ihtiyacım olduğunu düşünerek ufak bir tebessümle anahtarı verdi.Odaya girince ne yapacağımı bilemiyordum. Hala aklım almıyordu ve nasıl olur böyle bir şey diyerek kendime inanamıyordum. Zaman o an durmuş akrep, ,yelkovan ve saniye üçlüsü benim hareket etmemi bekliyorlardı. Kendim olmak ve hislerimi göstermek en güzeliydi rol yapmanın da anlamı yoktu.
Bunları düşünürken kapı çaldı, o anda kalbim göğüs kafesimin dışında bir yerde atıyor yalnızca ritmini değil sesini de duyuyordum. Derin ama ağır ağır nefes alıp vermeye çalıştım, kaç yıllık yoga eğitimi bile işimi kolaylaştırmıyordu. Yalnızca fısıltı ile karışık buyurun diyebildim.
Kapı aralandığında kocaman bir buketin arkasına gizlenmiş o güzel yüzü gördüm. O kadar güzel bakıyordu ki kendime engel olamayarak boynuna sarılıp onu öpmeye başladım.
Kendimizi bıraktık. zaman ve mekan kavramlarından uzakta boşluktaydık artık…
Muhtemelen dakikalarca öpüştük ve vücutlarımız birbirini tüm hatlarıyla tanıdığında ter içinde kalmıştık duş almak için izin istediğimde yine çok ince bir şekilde cevap verdi bu arada gözleriyle sevişmeye devam ediyordu benimle.
Küçük ürkek bir kız gibi utandım yanında soyunmaktan ve ayaklarımın ucunda banyoya yöneldim. Soyunup duşa girdiğimde banyo kapısı usulca çalındı ve “gelebilir miyim” diyen sesini duydum. Vücudumu kısmen beğensem de, gündüz kadını olamadım hiç. Ufak bir sivilce bile kendimi beğenmememe yetiyordu ama ona hayır diyemeyerek utana sıkıla “gel” diye seslendim ve arkamı kapıya dönerek beklemeye başladım.
Yavaşça duşun altına girdi ve beni belimden kavrayarak omuzlarımdan öpmeye başladı, kendimden geçerken en son vücudumun titrediğini hatırlıyorum. O kadar güzel öpüyor o muhteşem ses tonuyla o kadar güzel şeyler fısıldıyordu ki kulağıma, bedenimi ona teslim etmek benim için kaçınılmazdı. Her şeyimle onundum ve şimdiye kadar edindiğim tecrübemi onu mutlu etmek için kullandım. Sanki duşta sevişmiyor, su sesinin yarattığı melodiyle dans ediyordu bedenlerimiz.
Normalde kıl, tüy sevmememe rağmen kıllı bedeni o kadar çekici geliyordu ki her yerini deli gibi öpüyordum. İnce ve minyon bir kadın olduğum için beni zorlanmadan narin bir şekilde kucağına aldı. Aynı naiflikte başlayan öpüşler daha tutkulu ve şehvetliydi artık. Heyecan, tutku, arzu, tüm duygular sırılsıklam vücutlarımız gibi birbirine karışmıştı. Kucağında yatağa kadar taşıdı beni diğer yandan öpüşmeye devam ederek.
Yaşadığım heyecan doruk noktasındaydı. Duşta bile terlemiştik ve bu pozisyonda yatağa geçip deliler gibi seviştik. Birbirimizin vücudunda öpülmedik nokta bırakmayana dek.Tam olarak ne kadar sürdü bilmiyorum ama o kadar güzeldi ki hiç bitmesin istedim, uykuya dalarken onun bir parçası hala içimdeydi.
Sabah erkenden kalkarak şakalaşmalar ve sohbet eşliğinde birlikte kahvaltı yapıp iki sevgili gibi elele adayı keşfe çıktık. Uzun süreli ilişki insanı olmadığımızdan akşam yollarımız nasıl kesişti ise aynı şekilde ayrıldı. Biraz buruk ama mutlu olarak vedalaştık ve birbirimize aynı şekilde tekrar buluşmak için söz verdik.
Melisa86 @ Bodrum
Başka oku: Uykuda orgazm mı?