Sadakatsizliğin pek çok sebebi olabilir. İlk akla gelenler; cinsel tatminsizlik, ilişkide rutine girmek, hamilelik dönemi.
İlişki yaşayanların asla yadsıyamayacakları bir gerçek varsa; o da rutinin sonunun kaçınılmaz bir şekilde ayrılık olduğudur. Bilhassa cinsel yaşamın tek düzeleşip kendini tekrar etmeye başlaması; pencerenin dışındaki hayata dair ilgiyi en yüksek seviyeye çıkarır. Cinsel tatminsizlik eninde sonunda insanlara komşunun tavuğunu kaz gösterir ve aranma safhamız başlar. Evdeki tavuğumuzu sevmiyoruz diye asla değil, ama kendimize olan sevgimiz sürsün diye araştırmaya başlarız. Gönül kuşunun nereye ne zaman konacağı belli olmaz. Bazen bir bakarsınız, aldatma diye başlayan süreç, ilişkinizi daha da sağlamlaştırmış.
Sadakatsizliğin kapısını tıklatmak
Kimileri sanal seks, kimileri öpücük, kimleri ise tutkulu ten temaslarıyla sadakatsizliğin kapısını tıklatmaya başlar. Her niyetlenen gelip o kapıyı açıp içeri giremez. Zira harekete geçmeden önce bizi durduran son bir engel çıkar ortaya. Eşimize haksızlık yapıyor ve onu üzüyor olma hissi, hele ki eşimizi kaybetme ihtimalinin ortaya çıkması, bizi tereddüde ve hareketsizliğe sevk edebilir. Sadakatsizlik denizine balıklama atlamak yerine, çekine çekine ayağımızı suya değdirerek kendimizi atmosfere alıştırmaya çalışırız.
Bugünün dünyasında eski göre zihniyetler de tutumlar da değişikliğe uğruyor. Kendini keşfetmek, bireysellik, kişisel tatmin peşinde dizginlenemeyen koşturmalar derken sadakatsizliğin cazibesine kapılmak kolaylaşıyor. Özellikle çok eşli olmaya alışmış ya da tek eşli olmaya adapte olamayanlar için eşini aldatmak, suyun akıp yolunu bulması kadar doğal bir süreç. Eşini kaybetmeden yeni eşler bulmaya çalışmak, tek eşliliğin getirdiği hayal kırıklığını dengelemek için zorunlu psikolojik bir ihtiyaç olarak öne çıkar. Aldatmanın getireceği suçluluk hissi beraberinde ekstra bir arzu ve adrenalini de getirir.
Yola çıkmadan önce azığınız hazır olsun
Birisiyle bir ilişki yaşıyorken, arada sırada şöyle bir kendinizi yoklayıp, gerçekte ne istediğimizi kendimize sormak ve beklentilerimizi tazelemek gerekir. Hem fiziksel sadakatin, duygusal sadakat ile ile aynı şey olmadığını söylemeye gerek yok. Kimileri için fiziksel yönden aldatılmak çok mühim değilse de, duygusal olarak aldatılmaktan hoşlanmadıklarından emin olabilirsiniz. Ama kişiden kişiye değişen bu durumu genele yaymak pek kolay değildir. Kadınlarda duygusal aldatılma, erkeklerde fiziksel aldatılma daha çok can yakar.
Aldatma : Eşler için nasıl riskler taşır?
Tabi ki davulun sesi uzaktan hoş gelir. Eşini aldatma potansiyeli olduğunu bilen biri, bir yandan da -sürekli kenarından teğet geçtiği- olası bir ayrılık durumuna karşı kendini alıştıracaktır. Oysa kim bilir belki de bir kaçamak, ayrılmak şöyle dursun daha da sağlam birleşmenize sebep olacak!
Cinsel münhasırlık (bir kişinin tek bir kişiye ait olma durumu) bugünün dünyasına ve sosyal beklentilere uymasa da, karşılıklı saygı ve sevgiyi koruyarak, kişisel tatminimizi yaşamak mümkündür.