çiftler arasında gerginlik

Covid-19 salgınının yayılmasına engellemek amacıyla bir aydan fazla süredir gönüllü karantina altında yaşıyoruz. Tarihte hiç yaşanmamış böylesi uzun bir sosyal izolasyonun dört duvar arasına sıkışan çiftlerin için de ilk kez yaşanan şaşırtıcı bir süreç olduğu muhakkak. Evde yaşanan anlaşmazlıklar, iletişim kazaları, tahammülsüzlük ve yeni arayışlarla dolu bir serüven çiftler arasındaki gerginliklere zemin hazırlıyor.

Kadınlar tarafından kurulan tek tanışma uygulaması olan Gleeden, gönüllü karantinanın ilk haftalarında gerek kullanıcı trafiğinde gerekse yeni kayıtlar konusunda umulmadık bir artış kaydetmişti. Nisan ayında ise geçen sene Nisan ayına göre %310 daha fazla sanal etkileşime sahne olan platform, salgın döneminde uygulanan gönüllü karantinanın çiftlerin hayatı üzerindeki etkilerini tespit etmek üzere bir anket düzenledi. Yoğunlaşılan cevaplar adeta tüm çiftlere uyarı niteliğinde oldu…


Çiftler arasında münakaşalar çoğaldı

Gleeden’ın öncelikli olarak anlamak istediği, karantina döneminin çiftlerin yaşayış ve iletişim tarzları üzerindeki etkileri oldu. Salgınla gelen hayatın yavalaşması ve ev ortamında aralıksız günleri geçirme zorunluluğunun, çiftler arasında daha önceden halının altına süpürülmüş bazı gerginlikleri yeniden gün yüzüne çıkardığı görülüyor. Katılımcıların %71‘i karantina döneminde eşleriyle normal zamanlara göre daha fazla münakaşa ettiklerini dile getiriyorlar.

Münakaşa etme sebepleri arasında en çok kadının mutabık kaldığı konu açık arayla “empati”. Yani pratik anlamıyla söylersek; ev işlerinin bölüşümü tüm sebeplerin en başında geliyor. Ankete katılan kadınların %67’si eşlerinin ev işlerinden kaçması nedeniyle seslerini yükseltmek zorunda kaldıklarını belirtiyorlar. Çocuklarla ilgilenmemek en çok münakaşa sebebi olan ikinci konu olurken (%55), ardından kişisel alanın daralması (% 43) ve içe kapanma ile gelen ilgi noksanlığı diğer önde gelen sebepler arasında sayılıyor. (%36)

 

Empati ve aktif dinleme eksikliği

Ankete katılan kadınların bu dönemde hangi motivasyonla Gleeden platformuna geldikleri sorulduğunda; %72’si gizliliğin kesin olduğundan emin olarak birilerine kendini olduğu gibi ifade etme ve biri tarafından dikkatlice dinlenme ihtiyacı olduğunu belirtiyor. Ne de olsa seyahatler iptal olunca, artık uçakta yanınızda tanımadığınız birine seyahat boyunca dert döküp sonra hoşçakal deme şansını da yitirdi herkes…. Bu nedenle buluşma platformu üzerinde kendisini yargılamadan dinleyebilecek kafa dengi birini bulma ihtiyacı zirvede… 

Bununla birlikte katılımcıların yarısından fazlası da (% 51) yeni arayışlar içinde olduğunu ve sanal sohbetlerle kısa zamanda yeni partner bulmayı umduğunu belirtiyor. Katılımcıların üçte birinden fazlası ise (% 34) karantina sonrasına dair hayaller kurabileceği müstakbel partnerini arıyor. % 28’i ise özel hayatı konusundaki mevcut düşünce yapısını değiştirmek için diğer insanların deneyimlerini merak ettiği için platforma geldiğini söylüyor.

 

Kişisel alan istilası : Rahat bir nefes arayışı

Gönüllü karantina koşulları, Gleeden üyelerinde platforma girişler konusunda da her zaman olduğundan daha farklı kullanım alışkanlıkları gelişmeye başladı. Ankete katılan kadınların %88’i uygulamayı kullanmak için banyoya ya da tuvalete gittiklerini belirtirken, % 64‘ü ise uzaktan çalışma yaptıkları mesai saatlerini tercih ediyorlar. Ankete katılanların neredeyse üçte ikisi evdeki herkesin uyumasını bekledikten sonra (% 61) platforma girdiklerini belirtmişler. Ankete katılanların üçte birine yakını ise yakın mesafeli gıda alışverişleri esnasında platforma girmeye vakit bulabiliyorlar.

İlişki uzmanları bu anketin sonuçlarını analiz ederken: “Bu karantina döneminde, çiftler arasındaki gerilimler, ortamdan kaçış imkânı da bulunmadığı için daha da şiddetleniyor. Bir münakaşa yaşanması durumunda artık kapıyı çarpıp gitmek gibi bir seçenek de bulunmuyor. Zira kimse salgın döneminde çılgınca sokağa fırlayıp hiçbirşey olmamış gibi eve geri gelecek kadar bilinçsiz değil. Bu nedenle mevcut gerilimlerinden uzakta bir rahat nefes almak, onları anlayabilecek birileriyle konuşmak ve geleceğe dair umutlar yeşertmek amacıyla arkadaşlık uygulamalarına gittikçe daha fazla ilgi gösteriyorlar. ” diyerek yorumda bulunuyorlar. 

* Bahsedilen anket çalışması, 06-15 Nisan 2020 tarihleri arasında Türkiye’den katılan 12.243 kadın üye arasında gerçekleştirilmiştir.